arsene wenger'i çok fena arayacak olan kulüptür. zira hem zarar edecekler hem de sportif açıdan başarısız olacaklar. arsenal hakkında yönetimde ne olup bittiğini türkiye'de çok bilmeyenler var ancak geyik çeviren ve entel dantel konuşan küpeliler bunlar... aşağıdakiler kulaklarına küpe olsun zira maç anlatmakla, iki üç kelime ingilizce bilip ağzını burnunu yaymakla olmuyor bu işler;
arsenal yıllardır kar eden başarılı bir şirkettir. wenger'in gönderilmesi demek yönetim içinde alişar'ın etkinlik kazandığı anlamına gelir...gelin kısaca arsenal yönetiminin durumuna bakalım ki arsenal'in niçin hususi olarak yönetimi tarafından başarısız olması isteneceği ve sağlayacağını görelim;
arsenal türkiyede business management falandı filandı mbali dandik üniversite programlarında başarı abidesi olarak gösterilebilecek bir sahiplik yapısındadyı. fukuyama hayal dünyası o zamanlar çok etkindi...90'lı yıllardaki bölük pörçük hisse sahipleri ve bunları yöneten teknokratlardan oluşan arsenal yönetimi arsene wenger'i monacodan getirip sportif olarak sir alex ferguson'a karşı da başarı sağlayınca işler tıkırında zannedildi...lakin durum hiçte öyle değildi zira arsenal köklü bir kulüptür ve taraftar desteği vardır...yani asyalı-rus-arap-amerikalı sermayenin hangisi hem çilli hem beyaz tenli hem kızıl saçlı, 90-60-90 bu brit kızına kim sahip olacaktı?
önce klasik olarak el altından (biz de saadettin saranların filan) paravan tüzel ve gerçek kişiler tarafından hisse öbekleri toplanmaya başlandı...bu arada britanyalı masum yatırımcı da ahmak bir şekilde hisse toplamaya başladı...
7-8 senelik bu mücadeleden sonra ortada 6 isim kaldı ve geri kalanlar elimine edilecek göz ardı edilecek seviyelere düştü;
richard carr, danny fiszman, bernstein varisleri, lady nina bracewell-smith, alişar osmanoğlu (alisher usmanov-slavik hali) ve stanley kroenke...
ilk büyük hamle iskoç devlet televizyonu ve sidney bernstein'ı şahsen de tanıyan kroenke'den geldi...2007'de itv'nin %9.9'luk hissesini satın aldı. bunun üzerine alişar 'luk hissesinin paravan isimlerin elinden alarak .4'e çıkarıp, hasta yatağında olan danny fiszmann'a yanaşmaya başladı.
ancak alişar'ın hem bir oligark olması hem de müslüman olmasından ötürü tüm hisselerini 2011'de stan kroenke'ye devretti...bu noktadan sonra hisse oranı alişar'ı geçen kroenke ve osmanov şöyle bir centilmenlik anlaşmasına gittiler; arsenal kar etmek için başarısız takımlar kuracak ve oyuncu satışları-merchandising-şampiyonlar ligi katılımı gibi gelirlerle kar edecek karşılığında yönetimin kimde olacağı sorunsalı dondurulacak kimse kimseye hamle yapmayacaktı...
arsenal yıllardır kar eden başarılı bir şirkettir. wenger'in gönderilmesi demek yönetim içinde alişar'ın etkinlik kazandığı anlamına gelir...gelin kısaca arsenal yönetiminin durumuna bakalım ki arsenal'in niçin hususi olarak yönetimi tarafından başarısız olması isteneceği ve sağlayacağını görelim;
arsenal türkiyede business management falandı filandı mbali dandik üniversite programlarında başarı abidesi olarak gösterilebilecek bir sahiplik yapısındadyı. fukuyama hayal dünyası o zamanlar çok etkindi...90'lı yıllardaki bölük pörçük hisse sahipleri ve bunları yöneten teknokratlardan oluşan arsenal yönetimi arsene wenger'i monacodan getirip sportif olarak sir alex ferguson'a karşı da başarı sağlayınca işler tıkırında zannedildi...lakin durum hiçte öyle değildi zira arsenal köklü bir kulüptür ve taraftar desteği vardır...yani asyalı-rus-arap-amerikalı sermayenin hangisi hem çilli hem beyaz tenli hem kızıl saçlı, 90-60-90 bu brit kızına kim sahip olacaktı?
önce klasik olarak el altından (biz de saadettin saranların filan) paravan tüzel ve gerçek kişiler tarafından hisse öbekleri toplanmaya başlandı...bu arada britanyalı masum yatırımcı da ahmak bir şekilde hisse toplamaya başladı...
7-8 senelik bu mücadeleden sonra ortada 6 isim kaldı ve geri kalanlar elimine edilecek göz ardı edilecek seviyelere düştü;
richard carr, danny fiszman, bernstein varisleri, lady nina bracewell-smith, alişar osmanoğlu (alisher usmanov-slavik hali) ve stanley kroenke...
ilk büyük hamle iskoç devlet televizyonu ve sidney bernstein'ı şahsen de tanıyan kroenke'den geldi...2007'de itv'nin %9.9'luk hissesini satın aldı. bunun üzerine alişar 'luk hissesinin paravan isimlerin elinden alarak .4'e çıkarıp, hasta yatağında olan danny fiszmann'a yanaşmaya başladı.
ancak alişar'ın hem bir oligark olması hem de müslüman olmasından ötürü tüm hisselerini 2011'de stan kroenke'ye devretti...bu noktadan sonra hisse oranı alişar'ı geçen kroenke ve osmanov şöyle bir centilmenlik anlaşmasına gittiler; arsenal kar etmek için başarısız takımlar kuracak ve oyuncu satışları-merchandising-şampiyonlar ligi katılımı gibi gelirlerle kar edecek karşılığında yönetimin kimde olacağı sorunsalı dondurulacak kimse kimseye hamle yapmayacaktı...