Galatasaray’ın demografik sorunu – Gala Sözlük
malesef gelinen noktada bir geri dönüş yolu görünmemektedir. galatasaray siyasi konjonktür gereği pek çok defa baskılarla sınanmıştır ve yine bu sınavı taviz vermeden sürdürmelidir, fakat öte yandan görünen odur ki endüstriyel futbol çağında mücadele artık kitlelere hitap mücadelesine dönüşmüştür. bu sebeptendir ki mesele artık sadece sayı meselesidir ve dolayısıyla bu güruhu hoş görüp kullanmak gerekir. bizlere düşen de galatasaray'ın aslında olduğu şeyi bir sözlü tarih nesnesi olarak genç dimağlara kavratmaktır.
ne var ki hiçbir dönem galatasaray'ın demografik sorunu 2000 sonrasında şu an yaşadığımız şişkinlik ve avamlık kadar zirve yapmamıştı. çünkü 14 sene boyunca şampiyon olamayan o nüve bize türk spor tarihinin en büyük başarılarının 90'ların ikinci yarısından 2000'lerin başına kadar olan süreçte getirdi.

ister istemez yeni neslin ekseriyeti galatasaraylı oldu. şu an fenerbahçe'yi açık ara geçen bir seyirci güruhumuz var. evet güruh maalesef taraftar değil. evet en çok sosyal medya kullananlar galatasaraylılar, en kalabalık olanlar da biziz, sponsorlar tüm projelerini ilk etapta galatasaray 'a getiriyor zira en popüler olan galatasaray ile çalışmak istiyorlar. zira hepsinin nedeni galatasarayın tabanını genç ve bilgisiz bir kitle oluşturmakta.

bu galatasaray'ın tarihsel bir problemi olsa da en sıkıntılı demografik kitle şu an ki kitle. tarık çamdal'ı transfer ettiren; ünal aysal'ı başımıza musallat eden; camiamızı borçlandıran; can topsakal 3-5 afro amerikalı alınca ergin ataman hocayı unutan; sarışın marina maljkovic gibi başarısız birini destekleyip ekrem memnun'u hafızasından silen; iki transfer için galatasaray'ın satılmasını arzulayan; tudoru getirip ardından kovan ilk puan kaybında da yine tudoru isteyen genç ve cahil şeklen galatasaraylı ama hasletleri itibariyle fenerli seyirci güruhu galatasaray'ın demografik sorununu teşkil etmektedir.
maalesef galatasaray tarihi pek bilinmediğinden dönemsel olarak galatasaray'ın başına geldiğinde tanımlanamayan ama hemen fark edilen sorundur.

şöyle ki galatasaray ideolojik sebeplerden ötürü ilk kuruluş yıllarından itibaren uzun zaman zarflarında sportif olarak başarıdan uzak düşer. başarısızlığın sebebi yapısal olmadığından ideolojik olduğundan uzun başarısız dönemlerin akabinde aynı şekilde uzun yıllara yayılan dominasyon dönemleri gelir.

örneklendirmek gerekirse ali sami yen, celal ibrahim, asım tevfik sonumut, cevdet kalpakçıoğlu ve emin bülend serdaroğlu 1905 yılından meşrutiyetin ilanına kadar ingiliz ve rum futbolculara karşı olduklarından 1909 baharına kadar şampiyon olamadık. aynı şekilde lisenin futbol takımındaki robenson kardeşlere de bu şekilde soğuk yaklaşmışlar hatta mezun ağabeylerini bile takıma almalarına rağmen mekteb-i sultani futbol takımının sporcularına uzak durmuşlar onları istibdadın adamı olarak görmüşlerdi.

bu durum mustafa kemal atatürk'ün idman cemiyetlerinin profesyonelleşmesini istemesi üzerine tekrar su yüzüne çıktı. tarihe ateş-güneş olayı olarak geçen bu sürtüşmede ali sami yen açıkça mustafa kemal atatürk'ün profesyonel futbolcuların transfer edilmeleri isteğine karşı çıkmış mevcut başkanımız yusuf ziya öniş ve kurucularımız atatürk'ün emriyle galatasaray'ı terk etmişti. hatta mahmut celal bayar olmasa galatasaray çok daha büyük darbeler alabilirdi. ne var ki galatasaray bu süreçten de işbu başlıkta belirttiğim üzere sportif alanı domine ederek çıkmıştır.

bir başka süreç milli birlik komitesinin üstümüzden geçtiği yıllara denk gelmektedir. hemen ardından milli güvenlik konseyi de galatasaray'ın 14 yıllık şampiyonluk hasretini uzattıkça uzattı.

tüm bu ideolojik sebeplerden ötürü sportif açıdan başarısız geçen yıllarda galatasarayın seyirci sayısı düşerken çok ciddi ölümüne galatasaraylı çekirdek-kemik bir taraftar nüvesine sahip oldu doğal olarak. akabinde gelen başarılardan, şampiyonluklardan sonra hep bu çekirdeğin etrafına yaşı demografik olarak genç, galatasaray cahili (galatasaray'ın temsil ettiği değerleri bilmeyen, tarihinden bihaber), sadece başarılı ve mutlu olmak isteyen, tecrübesiz geniş kitleler eklemlendi.