Galatasaray’ın ontolojik sorunu – Gala Sözlük
galatasaray'ın ontolojik sorunu da tam burada ortaya çıkmakta. galatasaray ne 30 yıllık bir sivil toplum örgütüdür balo düzenleyen, ne 150 yıllık bir eğitim kurumudur mezun veren, ne de 117 yıllık bir spor kulübüdür kilo verdiren... galatasaray mücadelenin had safhada yaşandığı nihai hedefi verdiği her mücadeleden galip çıkmak olan bir kültür kurumudur. bu kültür kurumunun günümüz modern dünyasında değerlerini en çok yaşatabileceği mecra; her türlü olimpik spor branşında yer alan galatasaray takımlarının yarıştıkları tüm uluslararası turnuvaların kupa şampiyonu olmaktır. bunu yaparken de son ana kadar pes etmeyen daima pres yapan hedefi hep avrupa olan kimyaya sahip takımlar yahut bireysel branşlar için sporcular çıkarmaktır sahaya.

galatasaray'ın ontolojik sorununun temelindeki sırra gelecek olursak aslında son derece zahiri olmasına rağmen ustalıkla gizlenen bir mevhumdur. o da şudur; her galatasaraylı galatasaray üyesi olamaz ama her galatasaray mezunu galatasaray üyesi olur. işte asıl mesele burada saklı o da şu; her galatasaraylı zaten kendi istediği için galatasaraylı olmuştur ama her galatasaray mezunu da galatasaraylı mıdır?

denilebilir ki her galatasaray mezunu hukuki olarak galatasaraylıdır ancak istemezse üye olmaz. evet bu doğrudur ama sadece fanatik fenerliler ve istisnai birkaç beşiktaşlı için geçerlidir bu söylem. aksine inanmak herkesin mehmet demirkol kadar namuslu olduğununun kabulünü gerektirir ki bu saflık değil ahmaklıktır. peki adam fanatik olmasa da galatasaray'ı tutmuyorsa niye kongre üyesi olsun ki? öyle değil mi toplantılara katılmak, aidat ödemek v.s. ama işte kazın ayağı öyle olmuyor ve o kaz tavuk gelecek yerden de hiç ama hiç esirgenmiyor.