TURGAY ŞEREN – Gala Sözlük
Kucağında oturan çocuk, elindeki dondurmayı pantolonuna düşürünce, çocuğun babası özel kalem müdürü Sabit Şevki Bey, müdahale etmek için öne doğru atılır.
Atatürk, "Sakın ha !" diyerek, özel kalem müdürünü durdurur. Gülümseyerek kucağındaki çocuğun başını okşar, "Bunlar önemli değil çocuk. Sen bize daha çok hizmet edeceksin." der..
***
Mustafa Kemal Atatürk, pantolonuna dondurma döken çocuğun adını "Türkay" koymuştur. Türkay'ın babası, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün de özel kalemliğini yapar. 1944 yılında yerine bir başkasının alınacağını duyunca görevinden ayrılır.
***
Türkay, parasız yatılı sınavlarına giren üç bin öğrenci arasından ikinci olur. Bir hafta sonu, Galatasaray Lisesi'nin bahçesinde arkadaşlarıyla penaltı atışmaktadır. En çok penaltı kurtaran ceplerindeki harçlıklarla aldıkları pastanın sahibi olacaktır. Öğrenciler, bir köşede Galatasaray'ın teknik direktörü Peter Molloy'un kendilerini okul müdürüyle seyrettiklerinden habersizdir.
***
Molloy, Türkay'ı yanına çağırarak antrenmana davet eder.
Galatasaray genç takımında oynadığı maçta dört gol atınca, maçı seyredenler büyük bir santrfor yetişeceğinden emindirler. Türkay milli takım aday kadrosunun bir maçında da üç gol atar. Ne var ki, kaleci Necdet Erdem, fiziğinden dolayı kalede oynaması gerektiği düşüncesinden asla vazgeçmez. Türkay da santrfor ya da kalede oynama arasında gidip gelmektedir. Ve Galatasaray'ın Admira ile oynadığı maçın son on beş dakikasında seyirciler uzun boylu, atletik yapılı bir kalecinin oyuna girdiğini görürler. Okulunda sürekli olarak iftihara geçen Türkay, bir daha hiç ayrılmamak üzere Galatasaray'ın kalesindedir. Bitime on beş dakika kaleye geçen Türkay'ın yaşı da on beştir !..
***
Fransız öğretmenleri "ü" harfini "u", "k" harfini de "g" olarak okudukları için Türkay'ın adı "Turgay" olarak söylenir okulda. Çankaya Köşkü'nde özel kalem müdürlüğü yapan Sabri Şevket Eren'in adını Atatürk'ün koyduğu oğlu Türkay, futbol tarihinde bu nedenle TURGAY ŞEREN diye anılacaktır.. (SUNAY AKIN, "Kalede 1 Başına")